FETÖ’cü darbe girişimcileriyle üç haftadır meydanlarda ‘Demokrasi Nöbeti’ adı altında kitlesel eylem yapanların ‘söylem ortaklığı’ dikkat çekici.
15 Temmuz 2016 gecesi İstanbul Borsası’nı basan darbeci askerlerden biri, şu ifadeyi vermiş:
“Başımızdaki komutan bize dedi ki: ‘Ateş açmayan, Peygamber Efendimizin şefaatinden [Allah’ın bağışlaması ve yardımcı olması için aracılık etmesinden (K.E.) ] mahrum kalacak.”
Öte yandan, darbe kalkışmasından beri Diyanet de ülke ölçeğinde tüm camilerde vakitsiz ezanlar ve sık sık salâ okutuyor.
NASIL BİR ‘İNKILAP’ GELİYOR
Keza, yüzlerce bayrakla ilk bakışta ‘ulusal eylem’ izlenimi veren ‘Demokrasi Nöbetleri’nde sürekli “tekbir” getiriliyor. Bu mitinglerde taşınan pankart ve dövizlerdeki din vurgusu da çarpıcı.
21 Temmuz 2016 gecesi, yeni adıyla “15 Temmuz Şehitler Köprüsü” üzerindeki bir yurttaşımızın pankartı şöyleydi (yazım yanlışlarıyla birlikte):
“Kanımız Aksada Zafer İslamın”
Bir başkasının elinde, küçük bir Atatürk resmi ve onun dört beş katı büyüklüğünde Erdoğan portresi, şu slogan eşliğinde yer alıyordu:
“Türkiye’nin Gücüne Güç Kattı”
23 Temmuz’da da Taksim’de ‘Demokrasi Nöbeti’ tutanlardan biri, şu dövizi taşıyordu:
“Zalimler Nasıl Bir İnkılapla Devrileceklerini Bileceklerdir”
Ve, Erdoğan posterli eylemcilerin bir başka ortak sloganı:
“İşte ordu, işte komutan!”
Söz konusu kitlelerin, kendilerini ‘gerçek ordu’; Erdoğan‘ı da ‘gerçek komutan’ gördükleri anlaşılıyor.
Peki, bu kalabalıklar ‘gerçek ordu’ ise TSK ne?
TSK’nın ‘iki bin 225 yıllık’ genlerinin, önce ‘FETÖ’cü sızmalarla’ bozulmaya çalışıldığını anlıyoruz. Şimdi de FETÖ’cü kalkışmanın önlenmesinde büyük payı olduğu hâlde, ‘ayıklama’ bahane edilerek TSK; OHAL kararnameleriyle ‘sivilleştirildi’; kuvvet komutanlıkları iki ayrı bakanlığa bağlandı. Askerî okullar kapatıldı, Millî Savunma Üniversitesi kuruldu. Bu yılki mezunlar subay – astsubay yapılmayacak; kendilerine, üniversiteye giriş puanı denkliğine göre, YÖK’çe uygun görülen herhangi bir fakülte ve yüksek okulun diploması verilecek. Söz gelimi, Harbiye mezununun eline, belki de su ürünleri fakültesi diploması tutuşturulacak!
Bu arada, İlker Başbuğ’un deyişiyle TSK’nın yaşadığı ‘travma’yı fırsat bilen PKK iyice azıttı. Şehit asker ve polis sayısı her gün artıyor.
Kemalist ordumuza bu yapılanlar ve laik Türkiye Cumhuriyetine yönelik kitlesel tehdidin büyüklüğü, sizi kaygılandırmıyor mu?
GRAM GRAM ‘EPİGRAM’
Yedi yıl erkene alındı / 2023 beklenmeyecek / Eli kulağında müezzinin / Yeni (!) cumhuriyeti muştulayacak!