İki Kulak Bir Dil İçin -5

Kimi TV sunucuları, konuşma dilimizdeki “geniş ünlülerin daralması” kuralına uymuyor.

Bu bağlamda en çok da “değil” sözcüğünün yanlış seslendirildiğini işitiyoruz.

“-ğ-“ harfi; “değil”de olduğu gibi, “e” ve “i” harflerinin arasındaysa “y” okunur.

Sanırız, yukarıdaki kural gereği, hemen tüm sunucularımız “değil” sözcüğünü şöyle okuyor:

“Deyil”.

Bizce yanlış.

Çünkü “e” harfi, geniş ünlüdür ve “değil”i seslendirirken “-e-“yi de “-i-“ye dönüştürmeliyiz:

“Diyil”.

EYLEM ÇEKİMLERİNİ YANLIŞ OKUYAN VAR

Benzer biçimde, kimi eylem çekimlerinin sesletimi de (*) yazımından farklıdır (ayraç içindeki okunuşlar doğru):

“yapacağım” (yapıcaam), “götüreceğiz” (götürüceez)…

Yine gelecek zaman kipi, “y” kaynaştırma harfiyle birlikte kullanıldığında, y’den sonra gelen “a” ve “e” ünlüleri (konuşma dilinde) düşer:

“saklayacağım” (saklıycaam), “gitmeyeceğim” (gitmiyceem) …

(Bu arada, “tutçam”, “etçem”, “konuşçaaz” … gibi yaygın sesletimlerin yanlış olduğunu da anımsatalım.)

Öte yandan, ‘yarım değer’ okunması gereken sesler vardır; örneğin, bir sözcüğün içinde “y”den önce gelen “n” sesi vurgulanmaz:

nya, kampanya, Konya… sözcüklerindeki “n”leri belli belirsiz okumalıyız.

Türkçeye özgü bir başka özellik:

Dilimize Arapçadan geçmiş “karar” sözcüğünün, ünlü harfle başlayan ek aldığında orta hecesi uzar: “karaarı”.

Yine, Arapça kökenli “zarar” ise ünlü ek alınca da hiçbir hecesi uzatılmadan, düz okunur: “zarara”.

 HEP BİRLİKTE ‘İMTİNA’ EDİYORUZ!

Son haftalarda, stadyumlarda sıklıkla “İzmir Marşı” okunuyor. TV bültenlerinde, buna değgin haberler verilirken yapılan “ses uyumsuzluğu” (Fr. cacophonie), dilimizin ezgisini bozup kulağımızı tırmalıyor:

“Taraftarlar tarafından…”

Bunun yerine, örneğin “taraftarlarca…” diyebiliriz.

Yukarıda, Arapça kökenli sözcüklerden dem vururken “imtina”yı anımsadık.

“İmtina etmek” eylemine Türkçe karşılık olarak “kaçınmak”, uzun yıllar önce önerilmişti. Geniş kitlelerce benimsenmişti de.

Hem öz Türkçe hem de yardımcı eylemsiz güzelim “kaçınmak” sözcüğünü kullanmak yerine, şimdi medyamızda “imtina etmek”e geri dönüldüğünü görüyoruz.

Bunca hır gür arasında da olsa Atatürk’ün, “Türkçemizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarma” ülküsünü yaşama geçirmekten “kaçınmasak” diyoruz…

GRAM GRAM ‘EPİGRAM’

Yanlış anlatmışlar sana / Sanatsever (!) arkadaş / Elindekini… / Kültür meşalesi sanma / Tiyatro yakarak değil / Müjdat Gezen’leri sahnede / İzleye izleye olur / ‘Aydınlanma’

(*) Ayrıntılı bilgi için bk. Can Gürzap; Konuşan İnsan, YKY, 6. baskı, Şubat 2004