MUTLU YILLAR YA DA ‘ORKOZ’!

‘Gözü yaşlı’ lodos, lodosluğunu yaptı; İstanbul’a yağmur getirdi. Kentin terk edilmiş hüzün plajlarında, hırçın dalgalarla kumsala vurması olası altın yüzük, küpe arayan lodosçular hâlâ var mı bilemiyoruz. Biz, deniz kıyısı boyunca uzanan ‘yapay falez’ beton yükselti üzerinde yürüyoruz. Zaman zaman daha sertleşen fırtınanın kepçeleyip fırlattığı suyun azizliğine uğrayarak ıslanmak bahasına…[…]

Yazının Devamı

AYDININ DİL SORUMLULUĞU -3

Noktalama imlerinin (işaret) kullanımındaki yaygın yanlışlara dikkat çekerken virgülün de bir tür bağlaç olduğunu, dolayısıyla tümce içindeki bağlaçlardan önce ve sonra virgül konulmayacağını geçen haftaki yazımızda belirtmiştik. Aynı biçimde, ulaçlardan yani “bağ – fiillerden” sonra da virgül konulmaz. Hem bağlaç hem de eylem (fiil) özelliği taşıyan ulaçlar ancak ‘sıralı tümce’de[…]

Yazının Devamı

AYDININ DİL SORUMLULUĞU -2

Yahya Kemal Beyatlı’ya (1884 – 1958) sormuşlar (1): — Bugün neyle meşguldünüz, görünmediniz? — Bir şiir üzerinde çalışıyordum. — Şiiri bitirdiniz mi? — Hayır. Sabahleyin bir virgül koymuştum. Akşama kadar düşündüm, ona da beğenmedim, sildim. ‘Yalapşap’ (2) yaşayan üçüncü milenyumun insanları olarak bir kuyum işçisi sabrını, titizliğini anlamamız güç. Yahya[…]

Yazının Devamı

AYDININ DİL SORUMLULUĞU -1

Ali Nusret (1872-1913), kendisinden dört yaş büyük ağabeyi Cenap Şahabbettin’in gölgesinde kalmış, aslında onun gibi önemli bir Servet-i Fünûn şair / yazarı. Küçük kardeşleri şair Osman Fahri de ailede ‘ağacının dibine düşen son armut’. Abdülhak Şinasi Hisar, Ali Nusret’i “nazik, mahcup, mütevazı, çekingen ve fesahat meraklısı” olarak tanımlarmış (1). Eskimiş[…]

Yazının Devamı