KARDELEN ZAMANI

Kış, son ayında donduruyor. Kapıdan pencereden burnunuzu dışarıya çıkarır çıkarmaz ayaz solumaya başlıyorsunuz. Çalışma odamızda mahpus kalmış bir karasinek. Solgun sabah güneşini görünce özgürlüğe uçma umuduyla pencere camına kerelerce tosluyor. Ama, pencereyi açtığımızda mızıldanmayı kesip dışarıya seğirtmesiyle yüz geri dönmesi bir oluyor. Bugün 1 Şubat. Nisan ayına dek sürecek ‘kardelen mevsimi’nin ilk günü.[…]

Yazının Devamı

ÜÇ KALEM PİRZOLA

Kültürsüz kalkınılmaz. Yalnızca kalkınıldığı sanılır. Tersini savunan varsa aldatıcı, yanıltıcı bir kalkınmadan söz ediyordur. Beslenme çantası boş olarak okula gönderilen ilkokul öğrencisine, ‘üç kalem pirzola’nın karne armağanı olduğu, yoksulluğun dibi yaşatılan bir ülkede sen neden söz ediyorsun? diye düşünenler olabilir. Gerçi, haberin yayımlandığı tv kanalı, ham görüntüleri paylaşarak haberin öznesi olan çocuğun muhabir tarafından önceden yönlendirildiğini kabul[…]

Yazının Devamı

KADINLAR, ‘I-IH’ DESİN

Bugün, ülkemizde kadın hareketi açısından önemli bir yıl dönümü. Kadınlarımız, 18 Ocak 1886’da, Şükufezar dergisinde ‘saçı uzun aklı kısa’ deyimini kullananlara karşı savaşım başlattılar. “Şükufezar”ın anlamı ‘çiçek bahçesi’.  “Biz de varız, var olmaya devam edeceğiz.”sloganıyla yayımlanan derginin kurucu ve yöneticisi Arife Hanım’dı.  Kadına kadınlık, ev ekonomisi, çocuk bakımı… öğretmeye çalışan birkaç kardeş dergiden farklı olarak “Şükufezar”da, hemcinslere okumaları, iyi eğitim almaları öğütleniyordu (1). Şimdi soralım: 2023[…]

Yazının Devamı

HAYIRLI / HAYIRSIZ DELİLİKLER

Yahya Kemal Beyatlı öldüğünde, başucunda Fransız şair Gérard de Nerval’in (1808 -1856) “Rüya ve Yaşam – Aurélia” kitabı açık duruyordu. Beyatl ı (1884 – 1958), Fransa’da 19’uncu yüzyıl çağcıl (modern) şiirin öncüsü Nerval‘den çok etkilenmişti. (Beyatlı’nın öğrencisi ve en sadık izleyicisi Ahmet Hamdi Tanpınar da öyle.) Kitabını yazdığı Aurélia, Nerval’in 27 yaşındayken âşık olduğu sıradan bir opera şarkıcısı Jenny Colon’du. “Rüya ve Yaşam” da şairin onu tanrıça katına yükselttiği uzun hikâye.[…]

Yazının Devamı

KARINCA ÖPÜCÜĞÜ

Toprak ve gökyüzü… Çocuk ruhumuzun kanat çırptığı sınırsız, sonsuz uçuş aralığı. Gerçi toprak dediğimiz şimdi balkondaki saksılarda. Ama olsun. Güzün çoktan kışa dönmesine karşın dünyaya çiçek çiçek gülümsemekte ayak direyerek bizi avutuyor. … Ve karıncalar. Saksılardan çıkıp balkonun soğuk demir korkulukları üzerinde telaşla ilerliyorlar. Korkuluğun üst yüzeyi yeterince geniş, geçerken[…]

Yazının Devamı