ŞEKER BAYRAMI’NDA ABDÜLHAMİT ZEHRİ
Dört gün sonra Şeker (ramazan) Bayramı. Sanki toplumca bizim ‘ağız tadımıza düşman’ birileri, bayramı zehir[…]
Yazının DevamıDört gün sonra Şeker (ramazan) Bayramı. Sanki toplumca bizim ‘ağız tadımıza düşman’ birileri, bayramı zehir etmek için yine ellerinden geleni esirgemiyorlar. Olasılıklar arasına sığdırmakta güçlük çektiğimiz ne varsa bize dehşet içinde yaşatmaya devam ediyorlar… Birilerinin sanki bile isteye ‘yarattığı’ son toplum olaylarını izleyip haberleştiren en az yedi gazeteci… olgun tepki[…]
Yazının Devamıİlkyazın ilk ayı mart, sardunyalı pencereden arada bir yüzünü gösterip göz süzerek yeniyetme âşığının yüreğini hoplatan mahalle güzeli gibi. Fatih Ormanı sırtlarında, kül rengi bulutlarla saklambaç oynayan solgun ve nazlı güneş, kimi zaman ‘sobe’ deyiverse de… Ayın ikinci yarısında başlayarak hava, yönetmen Engin Ayça’nın belleğimize kazınmış Türkan Şoray – Ekrem[…]
Yazının Devamıİsmet İnönü (1884 – 1973) bir söyleşisinde, “Büyük devletlerle ilişki kurmak, ayı ile yatağa girmeye benzer; uyurken bile gözün açık olacak.” demiş. İnönü; Türk asker, siyasetçi ve devlet insanıdır. Türkiye’nin 2. cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Dönemi’ndeki ilk başbakanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ilk genelkurmay başkanı. Kimi politikacıların açıkça “iki ayyaştan biri (öteki[…]
Yazının DevamıPKK terör örgütü, kurucu lideri Öcalan’ın çağrısıyla ‘silah bırakmasa’ da “ateş kes” ilan etmiş görünüyor. Öcalan’ın, durumu ‘kalıcı’ kılma koşulu olarak ‘siyasal hakları’ da kapsayan ‘kısıtlamasız af’fı öne süreceği belli. Bu arada, Kürtçenin ikinci ‘resmî dil’ olarak dayatılması, güçlü olasılık. Şair, yazar, toplumbilimci ve siyasetçi Ziya Gökalp’i, Diyarbakır’da dünyaya geldiği[…]
Yazının DevamıMedya kuruluşlarının, plaza adı verilen gökdelenlere henüz taşınmadığı yıllarda yerleştikleri mütevazı yapıların genellikle giriş katında çay ocağı bulunurdu. Gazetecinin başlıca gıdası simit ve çay olduğu ve o binalarda şimdiki gibi içecek otomatı bulunmadığı için çaycıya çok iş düşerdi. Medyamızın rahmetlik aksakallarından Çetin Altan (1927 – 2015), yarı şaka yarı ciddi[…]
Yazının Devamı1789 Fransız Devrimi, “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” ilkelerine dayanıyordu. Atatürk ve arkadaşlarının başardığı Türk Devriminin ana tema’sı da bu olmuştur. Avrupa’daki ‘Aydınlanma Çağı’na katkıda bulunmakla kalmayıp Fransız Devrimini hazırlayan ‘düşünsel iklim’in yaratıcılarından biri, Jean-Jacques Rousseau’ydu (1712 – 1778). Cenevreli felsefeci /yazar / besteci Rousseau, günümüzden 263 yıl önce yazdığı “Toplum Sözleşmesi”nde[…]
Yazının DevamıKarikatür sanatçılarına hayranız. Bizim sayfalarca yazıyla anlatamadığımız gerçekleri onlar, basit birkaç çizgiyle en çarpıcı biçimde dile getiriverirler. Ferruh Doğan’ın (1932 – 2000) efsanevi Tef mizah dergisinde yayımlanan bir karikatürü, belleğimizde capcanlı: ‘Su geçirmez’ saatlerin yeni çıktığı yıllar… Ağa, çalımından geçilmeyen tavırla köyde yürüyor. Yanaşması, elinde su dolu bir kavanozla ona[…]
Yazının Devamı“Travailler pour le grand turc” Büyük Türk için çalışmak, anlamında Fransızca bir deyim. Sanırız, kökeni Fransa ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki (daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin ağır borç yükünü üstlendiği) kapitülasyonlar dönemine dayanıyor. ‘Büyük Türk’, sultan anlamında. Sultan da devletin ta kendisi olduğundan, onun için çalışmak, ‘adanmışlık’ gerektiriyor. Siyaset bilimci Prof. Dr.[…]
Yazının DevamıÜç beş yıl önce birisi çıkıp da “Gün gelecek, yürüyüş biriktireceksin!” dese güler geçerdik. Oysa, doğru öngörü olurmuş. Fırsatını ve de kaslarımızda yeterli gücü bulur bulmaz, karşı konulmaz bir kendimizi dışarıya atıp ‘yerküreyi arşınlama’ isteğine kapılmaya başlayınca anladık. Yaşamın gerçeği: Yaşlanmanın salt kendisi bile başlı başına bir hastalık. Öyle olmasa[…]
Yazının DevamıPara sesi, kadın sesi, su sesi… En güzel sesler sıralamasında niçin çocuk sesine yer verilmez ki! Öğrenciler, geçen cuma gününden beri yarıyıl dinlencesindeler. Kış ayazına inat, günlük güneşlik havaya sinmiş derin hüznü, onların ‘ruh okşayıcı’ tınıları dağıtıyor. Beş gündür sokaklardan, oyun parklarından, çocuk senfonileri yükseliyor. Senfoni iğretilemesi (metafor) yapınca… Velilere[…]
Yazının DevamıHer dilin kendi ‘ezgi’si vardır. Konuşurken kullandığımız tümcelerle bir tür ‘beste’ yapmış oluruz. Yabancılar, Türkiye Türkçesinin ezgisini beğeniyorlar. Elbette, sözcükleri doğru seslettiğimiz (telaffuz ettiğimiz) ölçüde. Bilgisizlik ya da özensizlikle ortaya çıkan “ses kakışımı”(Fr. cacophonie), yerli / yabancı kulakları tırmalar. Bu arada, siyaset sahnemizdeki en hafif deyişle ‘biçem (üslup) düzeysizliği’nin çok[…]
Yazının DevamıÖz Türkçe karşılığı “ekin” olan “kültür”ün (Fr. culture) geniş anlamı: “Tarihsel, toplumsal gelişmelerin kazanımlarıyla bunları yaratmada, sonraki kuşaklara aktarmada kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.” Ekinin temeli dildir. Bizim için ulusal dil; Türkçe. ‘Başöğretmen’ Atatürk’ün deyişiyle ‘dilimizi, yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmak’, son çeyrek yüzyıldır ulusal[…]
Yazının Devamı2000’lerin ilk çeyreğini, bugün girdiğimiz yeni yılla bitireceğiz. Ömrümüz yeterse… Orhon M. Arıburnu (1920 – 1989) bir şiirinde , “Dünya döndükçe / Umut fakirin ekmeği / Ye Memet ye…” diyordu ama… İktidar ve bileşenlerinin dışında, 2025 yılı için umutlu olan kimseyi pek göremiyoruz. Ne diyelim? Bizim yine de bir ‘umudumuz’[…]
Yazının DevamıKışın dondurucu ayazından yakınan Nasrettin Hoca’ya biri, takılmış: – Hocam yazın yandım, kışın da dondum diyorsun. Ne olacak senin bu hâlin? Hoca, soruya soruyla karşılık vermiş: – Sen benim ilkbahar aleyhinde konuştuğumu hiç duydun mu? Zemheri bilgesi (!) Ayaz Ata’yı düşünürken bu hoş fıkrayı anımsadık. Kimileri, biz Türklerin, tarih sahnesine[…]
Yazının DevamıTolstoy’un öykü kahramanlarından Martin Aydeyiç, kunduracıdır. Tek pencereli bir bodrum katında oturmaktadır. Sokaktan gelip geçenleri, yüzlerini görmediği hâlde tanır; ayakkabılarından… (1) Bir yoksul, sevgilisiyle buluşmaya giderken arkadaşının ayakkabısını ödünç almış olsa Aydeyiç yanılacak. Günümüzde ise ‘ayakların baş olduğu’ bir dünyada yaşadığımızı düşününce ‘yanılgının büyüklüğünü’ az çok anlayabiliyoruz. Doğrusu, ‘ayakların baş[…]
Yazının DevamıKomşu Suriye’de 13 yıldır provası yapılan ‘işgal’, sonunda ‘seyirci önüne çıktı’! Kendilerine HTŞ adını veren, El Kaide / IŞİD / El Nusra türevi, BM kararıyla bütün dünyanın ‘terörist’ saydığı cihatçı örgütün başkent Şam’ı da ele geçirmesiyle Suriye düştü. 13 yılda ‘bitirilmiş’ olduğu anlaşılan Suriye ordusu, en küçük bir direniş bile[…]
Yazının DevamıKasım ayının ilk iki haftasına özgü pastırma yazını, bu yıl uzunca yaşadık. Çoğunlukla ılık geçen güz, evrenin, dolayısıyla da Dünya’nın milyarlarca yıldır süren şaşmaz ‘döngü’süyle yerini, soğuk mevsime bıraktı. Balkonumuza konan ‘haydut’ kargaların, tadını seviyor olsalar gerek, yapraklarını sık sık didikledikleri yılbaşı kaktüsü, iki haftadır kabına sığamayan bir ‘iç devinim’[…]
Yazının DevamıHafta sonunda, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladık. Öncelik, Başöğretmen Atatürk’te olmak üzere, biz Türklerin ‘çağcıl uygarlık sahnesindeki onurlu yerini’ borçlu olduğumuz tüm Cumhuriyet kuşağı öğretmenlerinin bu özel gününü kutluyor, her birinin ellerinden öpüyoruz. Ölenlere de Tanrı’dan rahmet diliyoruz. Atatürk ilke ve Devrimleri meşalesini taşımaktan ‘yılmayan’ eğitim ordusu askerlerinden birinin yüreğimizde[…]
Yazının DevamıÜlkemizde şunlar şunlar kötü ama hiç değilse falanca gösterge iyi, diyebileceğimiz bir avuntu tümcesi bile kuramaz duruma geldik. Bu ileri yaşımızda ve gazetecilik mesleğinde yarım yüzyılı geride bırakmamıza karşın anlamadığımız, son nefesimizi verinceye değin de anlayamayacağımız dehşet verici gelişmeler bitmek bilmiyor. 21. yüzyıl dünyasında her güne, insanların kanını donduran bebek,[…]
Yazının Devamı“Diyalektik”, Eski Yunancadan Fransızcaya (dialectique), oradan da dilimize geçmiş bir sözcük. Ortaokul ve lise öğreniminden anımsayacağımız “tez – karşı tez ile akıl yürütme yöntemi, münazara”dan alıntı. Geniş anlamıyla ise ‘doğanın, insanların, dolayısıyla toplumların sürekli iç çekişmeler / çatışmalar yaşamaları ve bundan kaynaklanan devinimleri / değişimleri sonucu ortaya çıkan olgu’ gibi[…]
Yazının Devamı