‘Yabancı’ ya da ‘Türkçeleşmiş yabancı’ sözcüklerin Türkçe yazımına, çoğumuz yabancıyız!
Geçen haftalarda, Halk TV’ye sık sık bağlanıp ülkesindeki rejim karşıtı ve yandaşı gösterileri anlatan İranlı meslektaşımızın adı ekrana hep şöyle yazıldı:
“Savash Porgham”
Bu köşede defalarca anımsattık; Latin Abecesi dışındaki abeceleri kullanan uluslara ait özel adlar, dilimizdeki okunuşuna göre yazılır.
İran’da (Arapçaya, kimi Farsça harflerin eklenmesiyle oluşturulan ve Osmanlı Abecesi’ne de büyük ölçüde kaynaklık eden) Fars Abecesi kullanıldığı için İranlı gazetecinin adını, okuduğumuz gibi yazmalıyız:
“Savaş Porgam”
Kaldı ki ‘savaş’ Türkçe bir sözcük.
TWEET’E EK
CNN Türk’te, 15 Ocak günkü “Tarafsız Bölge”de bir KJ:
“Kaftancıoğlu’nun tweetleri“
Twitter; İngilizce “tweet” adı verilen kısa iletilerin, internet aracılığıyla paylaşıldığı bir iletişim dizgesi.
Özgün biçimiyle yazılan yabancı bir sözcük, Türkçe ekinden mutlaka kesme imiyle (‘) ayrılmalı:
“…tweet’leri”
ORGANİZE İŞLER!
Gazetelerin 3. sayfaları, cinayet sayfasıdır. Bu sayfalarda kimi zaman Türkçe kıyımı da yaşanıyor.
Dilimize en çok özen gösterilen Cumhuriyet dâhil.
Diyanet, İçişleri Bakanlığı izni olmadan müftülüklerin nikâh kıyamayacağını açıklamıştı. Cumhuriyet’in konuya ilişkin 17 Kasım 2017 tarihli 3. sayfa haberinden:
“… Bismil Belediye Başkanlığı’nın organizesinde düzenlenen toplu nikâh töreninde…”
Yanlış 1:
Kurum ve kurul adları, eklerinden kesme imiyle ayrılmaz. Dolayısıyla “… Bismil Belediye Başkanlığının” tamlamasını kesme imsiz yazmalıyız.
Yanlış 2:
Batı kökenli “organizasyon” zaten ‘düzenleme’ demek. “Organizesinde düzenlemek” çok kötü bir Türkçe! “…Başkanlığının düzenlediği” diyebiliriz.
KAKOFONİSTAN!
Özgür Mumcu, babası Uğur Mumcu’nun medyamıza armağanı, çok değerli bir gazeteci. Cumhuriyet’te ilgiyle okuduğumuz köşe yazılarından 28 Ocak günü yayımlanmış olanı, “Jingoizm” başlığını taşıyordu. Mumcu’nun, ‘savaş konusunda büyük heyecan yaratan (sansasyonel) habercilikle kamuoyunun kışkırtılması’ demek olan “jingoizmi”, bir başka deyişle “sarı gazeteciliği” anlattığı bu yazısını tüm meslektaşlarımıza okumalarını öneririz.
Mumcu’ya bir de eleştirimiz var; yazılarında öz Türkçe yerine çoğu kez yabancı sözcük kullanmayı yeğliyor. Ve bu alışkanlıktaki her yazarın düşebildiği yanlışlara kimi zaman o da düşüyor. Örneğin, Mumcu’nun aynı yazısında geçen sözcüklerden biri:
“Kakafoni”
Öz Türkçe karşılığı ‘ses kakışımı’ ya da ‘kakışım’ olan Fransızca kökenli sözcüğün doğru yazımı:
“Kakofoni”
Aslında, günümüz Türkiye’sini en iyi anlatan kavramlardan biri olabilir bu “kakofoni”!
Demokrasiyle, insan haklarıyla, barış ve kardeşlikle, düşünce – anlatım özgürlüğüyle, toplumsal dayanışmayla ve bütün bunları savunan ‘cesur yürek’ muhaliflerle sürekli ‘kakışım’ yaşanan; ‘kakofonistan’!
GRAM GRAM ‘EPİGRAM’
İçirmek bizim işimiz / Okulda bebenize / Şeriat andını / Peygamber ocağında oğlunuza / Cihat şerbetini / Ve ‘millet sever’ müteahhide / Devlet malı denizi… / ‘Sözde’ aydınların eseri (!) / Ümmetimin her bir k(e)rizi!