Öyle bir yağmur yağsın ki…
Ak notalar çizsin kara bir buluta salyangoz,
Ninni bilmeyen taze anneye ezgi,
Efkârlı bülbülün çektiği dem olsun.
Öyle bir yağmur yağsın ki…
Toprak doysun can suyuna kıydıkları canların,
Kelepçeli kökleri, meyvesi yasak fidanların.
Kanadı kırık serçeye merhem olsun.
Öyle bir yağmur yağsın ki…
Kirinden arındırmaya uğraşmasın boşuna hiçbir tiranı,
Pirüpak etsin şambabalarının tarikat kurbanı çocuklarını.
Sütten kesilmiş ana vatanı emziren Meryem olsun.
Öyle bir yağmur yağsın ki…
Her damla bir alev, yaksın insanlık düşmanlarını nârında,
Göz gözü görmesin eşkıya pazarında.
Sırtlanlar, ceylanlara yem olsun.
Öyle bir yağmur yağsın ki…
Yıksın kâşaneleri, saltanatları,
Boğazlarda düğümlesin haram lokmaları.
Yoksul çatılardan akan bal badem olsun.
Öyle bir yağmur yağsın ki…
Aymaz kulakları patlatsın İsrafil’in Sûr’uyla,
‘Yeter!’ desin halk; ‘Boğdunuz laikliği, yoz güruhunuzla’!
Türk kıyametine koşan köktendinci ata gem olsun.
(KERİM EVREN, 17 Temmuz 2023, İstanbul)
DİL YANLIŞLARIMIZ
Aşağıda aktaracağımız hoş espriyi bir karikatürde görüp hayli gülmüştük. Adını anımsayamadığımız için karikatür sanatçımız bizi bağışlasın.
Adama soruyorlar:
— Çok gezen mi daha çok bilir, çok okuyan mı?
Adam:
— Valla, diyor; çok gezenin çok bildiğini bir yerlerde okumuştum.
İğneyi bir bakıma kendimize batırıp özeleştiri yaparak söyleyelim; meslektaşlarımız yeterince okumuyorlar.
En deneyimli gazetecilerden birinin hazırlayıp sunduğu tv izlencesinin 12 Temmuz 2023 günkü bölümünde, Yemenli bir kadın fotoğraf sanatçısının son yapıtı ekrana getirildi.
Yemen’de; kadınların nasıl aşama aşama kapatılıp sonunda ‘kız bebeklere bile kara çarşaf giydirildiğini’ gösteren çarpıcı bir fotoğraf dizisi bu.
Yapıtın adı, başlı başına irkiltici:
“Kadının Yok Oluşu”
Dileriz, bizde de bu çalışmayı görüp ibret alanlar olur.
BÜŞRA’YA “BOUSHRA” DEMEK
Söz konusu tv yayını sırasında, Yemenli fotoğraf sanatçısının adı – soyadı, ekrana şöyle yazıldı:
“Boushra Almutawakel”
Bu köşede kerelerce anımsattık; Latin Abecesi (alfabe) dışındaki abeceleri kullanan uluslara ait özel adları, ‘Türkçe okunuşuyla’ yazmalıyız.
Yemen’in resmî dili Arapça.
Zaten ‘sevindirici haber, müjde, muştu’ anlamında Arapçadan dilimize girmiş olan “Boushra”yı; Türkçeleşmiş biçimiyle “Büşra” diye yazıp söylemeliyiz.
[Holywood’un ünlü Mısırlı aktörü Omar Sharif’e (1932 – 2015), Ömer Şerif dediğimiz gibi.]
‘SERİNLETMEYEN’ İÇECEK!
Bir anımsatma daha: Tv kanallarında sürekli yinelenen reklam filmlerindeki kötü Türkçe, geniş kitleler tarafından izlendikçe doğruymuş gibi benimseniyor.
Bu konuda son kötü örneklerden biri, bir meşrubatın tv reklam sloganı:
“İçtikçe iyi hissedeceksin.”
Hissetmek, Türkçe dilbilgisinde ‘geçişli’ bir eylemdir, “nesne” alır; bu eylemle kullandığınız tümcenin “ne, neyi?” ya da “kim, kimi?” sorularının yanıtını içermesi gerekir.
Yukarıdaki sloganda bizce olmazsa olmaz eksik, “kendini” sözcüğü.
Sloganın doğrusu:
“İçtikçe ‘kendini’ iyi hissedeceksin.”
Okudukça da!..
TRT’DEN YANLIŞ ÖRNEKLER
Bir enerji şirketi, halka açıldığını, TRT’ye verdiği reklam filmiyle bildiriyor.
— Hisse senetlerimiz, (falanca tarihlerde) halka arz oluyor, diye…
Devletin resmî kanalında belki yüzlerce kez yinelenen bu sloganda, ‘yardımcı eylemli bileşik eylem’ yanlışı var.
Slogandaki anlatımın doğrusu, “… arz oluyor” değil, “… arz olunuyor” (sunuluyor).
Yine TRT ekranlarında kerelerce yayımlanan bir akaryakıt firmasının reklam filminde, tanınmış eski bir futbolcu, TRT spor spikeri ile konuşuyor.
Spiker:
— GS (futbolda) şampiyon. Bir şampiyon daha var: … (Akaryakıt firmasının adını söylüyor).
Futbolcu:
— Taa kendisi.
‘O kimse’ anlamındaki “ta kendisi” sözü söylenirken “ta” kısa sesletilir; “taa” diye uzatılmaz.
Bunlar, bizim vergilerimizle yayıncılık yapan ve görevlerinin arasında “dilimizi doğru kullanmak” da yer alan TRT’den yalnızca iki kötü örnek.
Eskiden, gerçek anlamda bir ‘habercilik ve doğru Türkçe okulu’ olan TRT’de bu gün devrilen (veya ilgisizlikten ya da basbayağı bilgisizlikten devrilmesine seyirci kalınan) çamların haddi hesabı yok ne yazık ki.
GRAM GRAM ‘EPİGRAM’
Kadınımız Dünya Şampiyonu,
Voleybolda devleşerek her maç;
Onu ‘ikinci sınıf insan’ gören
Çarpık kafalara birer smaç! (*)
(*) Voleybol ve teniste topu yukarıdan aşağıya doğru sertçe vurma; küt.