MODA DİL YANLIŞLARI

“Moda”, dilimize İtalyancadan girmiş bir sözcük; bilindiği gibi, ‘değişiklik gereksinimi ya da süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik’ demek.
Yanlışın da modası mı olurmuş? demeyin.
Oluyor.
Örneğin, -mecazî anlamıyla- gözün gözü görmediği 2021 Türkiye’sinde çok sık duyduğumuz sözlerden biri:
“Falanca kişi, benim ‘muhattabım’ değil.”
Son olarak bir gazetenin deneyimli Ankara temsilcisi, 22 Mayıs 2021 günü katıldığı tv izlencesinde en az iki kez üstüne basa basa “muhattap” dedi.
Oysa ‘kendisine seslenilen kişi’ anlamındaki Arapça kökenli “muhatap” sözcüğü, bilindiği gibi ‘tek t’ ile yazılıp söylenir.
[Elbette, asıl sıkıntı verici yanlışlık, kendimizi dev aynasında görmemiz. Her şeyi bilmemiz (!) dolayısıyla da kimseye danışma gereksinimi duymayışımız…
Geçenlerde iktidar sözcülerinden birine; bir bakanın, kendi şirketinde üretilen bir ürünü, kendi bakanlığına sattığı için yargılanıp yargılanmayacağı soruldu.
Sözcünün yanıtı:
“Biz, muhalefetin dediğiyle iş yapmıyoruz.”]
.
MUASIR / MUASSIR
.
* Bir tv kanalının hafta sonu ana haber bültenlerini başarıyla sunan kadın meslektaşımız, 22 Mayıs 2021 günkü bültenin sonunda, “muasır” sözcüğünü, “muassır” diye sesletti (telaffuz etti).
‘Tek s’ ile yazılıp söylenen Arapça kökenli “muasır”ın iki öz Türkçe karşılığı var; “çağdaş” ve “çağcıl”.
Bu iki sıfat da sıklıkla birbirine karıştırılıyor.
Aradaki ayırtıyı (nüans) görebilmek için bizce iki sözcüğün Fransızca karşılıklarına göz atmak gerekiyor.
1- “Çağdaş”; Fransızca “contemporain” sıfatının karşılığı; ‘ aynı çağda yaşamış ya da oluşmuş’ anlamında. Doğru örnek: “Reşat Nuri Güntekin (1889 – 1956), Nazım Hikmet’in (1902 – 1963) çağdaşıdır.”
2- “Çağcıl” ise yine Fransızca kökenli “modern” sözcüğünün öz Türkçesi. Doğru örnek: “Kuşku yok ki çok modern, çağcıl bir roman.” (Selim İleri, bu tümcesinde, eş anlamlı “modern” ve “çağcıl” sözcüklerini sanırız, pekiştirme amacıyla birlikte kullanmış.)
* “Çağcıl” demişken…
Türkçede “-cil, -cül; yakınlık ve düşkünlük eki”dir.
Beyaza yakın saç ve sakala “kırçıl”; balık yemeye düşkün kuşa “balıkçıl”, yaşamından umut kesilmiş (ölüme yakın) hastaya “ölümcül” denmesi gibi…
[“Ölümcül” sıfatını hastalık için kullanmak ise bizce yanlış; çünkü ‘ölüme yakın veya ölüme düşkün hastalık’ tanımlaması mantık dışı. Ancak “öldürücü hastalık” denebilir. Bu bağlamda, kovit 19’u ‘ölümcül virüs’ diye tanımlamak da doğru değil. Çünkü, virüs ölümcülse (mikrobun kendisi ölüme yakınsa) bizler için tehlike yok demektir!]
.
‘DEFALARCA KEZ’
.
* Bir başka ‘moda söz’:
“Defalarca kez…”
Muhalefet partisi sözcülerinden biri, TBMM’de 7 Mayıs 2021 günü yaptığı basın açıklamasında şöyle diyordu:
“… Bugüne kadar ‘defalarca kez’ sorduğumuz ama hükümet tarafından açıklanmayan, Çin aşısı ile ilgili sözleşmeye ulaştık.”
Öte yandan, satışı en yüksek gazetelerimizden birinin, 15 Mayıs 2021 günkü internet sayfasında yer alan haberin onlarca puntoluk alt başlığı:
“Oyuncu… defalarca kez aynı kişinin kendisine psikolojik şiddet uyguladığını anlattı.”
Alt başlığın yanı sıra haberde de aynı dil yanlışı yineleniyordu.
Arapça kökenli “defa”nın bire bir öz Türkçe karşılığı “kez” olduğu için “defalarca kez” demek doğru değil.
[Bu arada “bire bir”, ayrı yazıldığında; sıfat olarak ‘aynı, tıpkı, yüz yüze, karşılıklı’; belirteç (zarf) olarak da ‘ölçü, miktar vb. özellikleri eşit’ anlamlarına gelir. Bitişik yazıldığında ise ‘etkisi kesin olan’ demektir; doğru örnek: Bu ilaç, kas ağrılarına birebir.]
.
‘ÖNLEYİCİ TEDBİR’
.
* Doğası, neredense bir uçtan öbür uca talan edilen Türkiye’nin en büyük gereksinimi ‘çevrenin korunması’. İşte, bu konuda yapılacağı öne sürülen yeni yasal düzenlemeye ilişkin (8 Haziran 2021tarihli) bir gazete haberinden alıntımız:
“… önleyici ve telafi edici tedbirlerin tespit edilmesi…”
Haberde, söz konusu yasa taslağının gerekçe bölümünde, yukarıdaki anlatımın yer aldığı aktarılıyor.
Arapça kökenli “tedbir” adının öz Türkçe karşılığı “önlem”. Dolayısıyla yasa taslağında olduğu gibi, “önleyici tedbir” demek yanlış. Hukuk diline özen göstermek, yasaların doğru anlaşılıp uygulanması açısından olmazsa olmaz kuraldır.
*İzmir’de bir siyasal parti il merkezi basılıp Deniz Poyraz adlı genç kadın silahla öldürülmüştü. Olayda adı geçen bir sivil savunma (?) örgütünün 18 Haziran 2021tarihli gazetelere yansıyan açıklamasından:
“… Yalan konuşarak, provokasyon yapıp siyasi rant devşirmek…”
Türkçede “yalan konuşmak” diye bir eylem (fiil) yok; yalan söylemek, yalan atmak, yalan yere yemin etmek… var.
* Yine medyamızda çok sık karşımıza çıkan bir dil yanlışı; “haremlik – selamlık, ayrımı…”
Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüme “harem”, erkeklerin bölümüne ise “selamlık” denirdi. “Haremlik – selamlık” olarak yanlış kullanılan ayrımın doğrusu: “Harem – selamlık”.
.
‘APERATİF (!) KİTAP SETİ’
.
Bir tv kanalının kitap satış kampanyasında sürekli yinelenen söz:
“Aperatif kitap seti”
Sanırız, ‘sayfa sayısı az, kolay okunur kitap öbeği’ anlamında kullanılıyor.
Yemek öncesi yenilen çerez ya da içilen içki (atıştırmalık) demek olan Fransızca sözcüğü, mecazî anlamıyla ‘sloganlaştıran’ reklamcının bu ‘buluşu’ çok beğenilmiş olmalı.
Bizse beğenmedik.
Çünkü, tv ekranlarında haftalardır yanlış yazılıp söylenen Fransızca kökenli bu sözcüğün ikinci a’sı, ‘i’ olacak; “aperitif” (Fr. apéritif).
[Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Türk Dil Kurumu (TDK), 2021 Nisan’ında ‘daha güzel Türkçe kullanma’ konusunda ortak çalışma kararı almışlardı. Tv kanallarına, olmayacak nedenlerle ceza yağdıran RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ve öteki ‘ceza sever’ RTÜK’çüler!.. Aranızdaki anlaşma tutanağının henüz mürekkebi kurumamış olan TDK’nin Güncel Türkçe Sözlük’üne bakarsanız örneğin; Türkçeleşmiş “aperitif” sözcüğünün doğru yazım ve sesletimini görebilirsiniz.]
* Bir başka moda Fransızca sözcük; özgün anlamı “oda” olan ve ‘hükümet, bakanlar kurulu’ anlamında da kullanılan “kabine” (Fr. cabinet). Her üç hecesinin de düz sesletilmesi gereken bu sözcüğü, hemen tüm yetkililerimiz, ikinci heceyi uzatarak söylüyorlar; “kabiine”!
Arapça “kabile” (okunuşu: kabiile) ile mi karıştırıyorlar nedir?..
.