Katlanan Ekranda Gazete

Dünya neleri konuşuyor, biz nelerle cebelleşiyoruz!

Örneğin, ileri Batı bilim / medya çevrelerinin gündeminde bir süredir ‘katlanabilir kâğıt ekran’ın bulunduğunu biliyor muyuz?

Dizüstü bilgisayarların, tabletlerin yerini, kâğıttan yapılan ekranlar alacak. Gazeteleri, kitapları yükleyebileceğimiz kâğıt ekranı, katlayıp cebimize koyabileceğiz. Dahası, yüklediklerimizi silerek bu ekranı sınırsız kez kullanabileceğiz.

ELİ KULAĞINDA

2016 Ocak’ında; BBC Teknoloji Muhabiri Dave Lee, Las Vegas’taki CES Teknoloji Fuarı’nda yeni buluşu denemişti. 2017  Mart’ında, bu konuda büyük bir adım daha atıldı; İsveç’teki Chalmers Teknoloji Üniversitesinden iki bilim insanı, ‘milimetrenin binde biri’ inceliğinde ‘kâğıt ekran’ yaptı. Araştırmacı Andreas Dahlin ile Kunli Xiong’un açıklamasına göre, “elektronik kâğıt, uygulama için henüz hazır değil ama icadın temeli hazır”. Tek sorun, ‘altın ve gümüş gereçler kullandıkları için yüksek olan maliyeti düşürmek’. Hiç kuşkumuz olmasın, yakında bunun da üstesinden gelirler.

EN AĞIR SUÇ (!)

Bizim yetkililerimiz ise ‘gazete’ kavramı ile birlikte düşündüklerinde, ‘katlanmak’ eylemini ‘tahammül etmek’ olarak anlıyor olmalılar!

Son örnek: Türk medyasının yüz akı Cumhuriyet’in – katlanılamayan- Atatürk Devrimi çizgisindeki yayın politikası, ‘ağır ceza’ mahkemesinde, didik didik ediliyor.

Yüz yıla yaklaşan yayın yaşamı boyunca –Orhan Erinç Ağabeyimizin mahkemedeki tarihe geçecek ifadesinde belirttiği gibi, 33 bin küsur gündürkarşı devrimcinin her türüyle olduğu gibi FETÖ eşkıyasıyla da mücadele etmiş / etmekte olan bir gazeteden söz ediyoruz. Onun 17 yönetici, yazar, çizer ve çalışanının, FETÖ ile ‘delilsiz, dayanaksız’ ilişkilendirilmeye çalışıldığı davanın duruşmasında yargıç, Erinç’e ‘gazetenin yayın politikasındaki sapma‘yı da soruyor! Erinç’in yanıtı yine tarihsel:

“… yayın ilkelerinden sapma denen şey, haberin doğruluğu veya yanlışlığıdır. Cumhuriyet, (…) okuruna dünyada ve Türkiye’de ne olduğunu ne bittiğini hem haberleri hem yorumlarıyla iletmek durumundadır. (…) Tek, laikliğe ve cumhuriyete aykırı olmasın.”

YENİ TİP GAZETECİ?

27. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Cumhuriyetçilerden dördünün tutukluluğu sürüyor; Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Şık’ın. 11 Eylül’e ertelenen duruşmada adaletin ‘tecelli’sini, meslektaşlarımızın tümünün beraatini bekliyoruz.

Bu arada, çağdaş bilimin yeni harikası ‘katlanabilir kâğıt ekrandaki’ gazetelerin, bizdeki yayına hazırlık aşamaları nasıl olur, merak ediyoruz. Örneğin, yazıişleri toplantılarına, ‘yayın çizgisinden olası sapma’ya karşı savcı da katılır mı?

Ya da suyu kaynağından kesmek için; iletişim fakültelerine alınacak gazeteci adaylarında, millî (?) eğitim müfredatımıza sokulan “Cihat” , “Muamelat”, “Ukubat”a (şeriata göre suç sayılan eylemlere) ilişkin ‘yeterlilik’ mi aranır?

Yok artık! demeyin; burası Yeni Türkiye!

GRAM GRAM ‘EPİGRAM’

Köktendinci ile liboşun / Söylem ortaklığı / Güya bozulmuş / Yemezler! / Huyları kurusun her ikisi de / Atatürk’e Atatürk demezler!