Amerikalı ile Rus, arkadaş olmuşlar. Rus, Moskova metrosunu öve öve bitiremiyormuş. Günün birinde, Amerikalının yolu Moskova’ya düşmüş. İki arkadaş buluşup metro trenine binmişler. On dakika sonra elektrikler kesilmiş. Amerikalı, Rus’a takılmış:
– Anlatırken yere göğe sığdıramadığın metronuz bu mu?
Alı al, moru mor Rus, savunma çaresizliği içinde ne dese beğenirsiniz:
– Ama, siz de Kızılderililileri kestiniz!
Ülkemizde egemen siyasetçiler de hukukun üstünlüğünü dillerinden düşürmüyorlar. Ama, yargı organları kendilerinin istenci dışında bir karar almayagörsün; açık yasa hâttâ Anayasa hükümlerini nasıl eğip bükeceklerini bilememenin çaresizliği içinde sözüm ona savunmaya geçiyorlar.
AYM EZBER BOZDU
Bir süre önce tahliye edilip hâlen tutuksuz yargılanan Turhan Günay ile tutuklu gazeteciler Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın, kendilerine ‘hak ihlali’ yapıldığına ilişkin başvuruları Anayasa Mahkemesince (AYM) karara bağlandı.
AYM, başvurucuların lehine karar verince Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Profesör Feyzioğlu, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu başta olmak üzere yetkin hukuk insanları, tutuklu tüm gazetecilerin tahliye edilmesi çağrısında bulundu. Kanadoğlu, tahliye için AYM’nin karara ilişkin ‘gerekçe’sini beklemenin yasal olmadığını da vurguladı.
TGC’DEN ANIMSATMA
TGC Yönetim Kurulu da AYM’nin son kararına, ilgili yerel mahkemelerin uymayıp gazetecileri tahliye etmemesi üzerine, Anayasanın 153. maddesini anımsattı:
“AYM kararları (…) yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”
TGC açıklamasında ayrıca Anayasanın 38. maddesine karşın, ‘gazetecilerin siyasi iktidar tarafından, yargılama öncesi suçlu ilan edildikleri’; yargı makamlarınca da ‘istisnai bir tedbir olan tutukluluğun cezaya dönüştürüldüğü’ ifade edildi.
KILIÇDAR TEPKİSİ
CHP yetkilileri de AYM kararına uyulup tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istediler.
AKP iktidarı, ‘bireysel başvuruların AİHM’den önce AYM’ye yapılması’ koşulunu, 2013’te kendisi getirmişti. Buna karşın iktidar çevreleri şimdi muhalif gazetecilerin özgürlükleri söz konusu olunca “Aslolan yerel mahkemenin kararıdır, AYM’nin değil!” diyorlar.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, “İlk hüküm geçerliyse Yargıtay’ı, Danıştay’ı, AYM’yi kapat. AİHM‘den de çık!” tepkisine, bu günlerde iktidardan şöyle bir yanıt (!) gelirse kimse şaka sanmasın:
– Ama, siz de camileri ahır yapmıştınız! (*)
Tüm bunlara karşın biz, hakkındaki 25 yıllık hapis kararı istinaf mahkemesince bozulan Enis Berberoğlu dâhil, AYM’nin ’emsal’ olması gereken son kararı gereği ‘hak ihlali’ mağduru meslektaşlarımızın özgür bırakılacaklarına ilişkin umudumuzu korumak istiyoruz.
GRAM GRAM ‘EPİGRAM’
‘Koyun gibi olma kardeşim / Gocuklu celep kaldırınca sopasını /
Sürüye katılma hemen / Ve, adeta mağrur / Koşup da salhaneye…’ / Olma düzene kurban / Ki ters dönmesin kabrinde / Nâzım Hikmet Ran!
(*) İşgalci Batılıların, Kızılderili kıyımı yaptıkları bir gerçek. Ama, CHP’nin camileri ahır yaptığı doğru değil.