Göçer kuşlar geçiyordu üstümüzden Sarı sıcağa kalmışlar. Soyulmuş badem yüzlü çocukları Sait Faik’in Yürecikleri nedense erken büyüme telaşında, Terleri gözyaşı olmuş her arnavutkaldırımı taşında. Öngörülemez yazgıya açılmış göğüs bağır, Tek göz kutsal tutukevlerinden yükselen anne çağrılarına sağır. Havanın cıvıl cıvıl serçe serpintili olduğu gün Zaman durdu aniden Bir çocuk öldü[…]
Yazının Devamı