Unutulmuş bir sözcük “tefeül”, ‘fal’ demek; özellikle de ‘şiir falı’. Geleceğimizden haber almak, boş bir beklenti olur elbet; amaç, ilkyazın kavak yelleri estirdiği özgür ruhlarımızı ‘şiire bırakmak’…
Doğanın dönüşümüyle onlarca tondaki yeşili göveren, içimizdeki coşku gibi tomurcukları rengârenk patlayan parklarda, bahçelerde, şiir kitabı edinmiş her yaştan çiftin, sayfaları rastgele çevirip birbirlerine şiir falı baktığı günleri görmek isteriz.
Anne babalar, zamane okul müdürleri kaygılanmasın; şiir, kimilerinin savladığı gibi okuyanda içki – sigara içme isteği uyandırmaz! Tam tersine, ‘şiir okurluğu’ çok iyi bir alışkanlıktır; ‘şairlik’ ise doğaya, tüm canlılara karşı duyarlı, sevgi – saygı dolu, barışçı olmak; sözcüklerle kuyum ustalığı, yağlı kara bir kömür parçasından ibaret elmas taşını, altına sihirli ‘foya’ döşeyerek parıltılı bir mücevhere dönüştürme; ‘yalan dünya’yı yaşanabilir kılma uğraşı!
ŞAİRLİK DİYETİ
Öyle zor bir zenaat ki şiir işçiliği (1), çoğu şair erken göçüyor bu dünyadan. Sanki ruhlarımızı incelten, yücelten dizeler yaratmanın diyeti ömründen kesiliyor şairin. Orhan Veli, 36’sında öldü; “Yaş otuz beş, yolun yarısı eder…” diyen Cahit Sıtkı Tarancı, 46 yaşında hayata veda etti. Hele, Yılmaz Erdoğan’ın (geçen hafta Show TV’de yayımlanan) “Kelebeğin Rüyası” filminde yaşamlarını aktardığı iki şair arkadaş var ki 22’sinde veremden öldüler; “Garip”çi Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu.
“Tefeül”e dönersek… Topal olduğu için “Aksak” lakabıyla anılan Timur, İran işgali (1381) sırasında Firdevsî’nin mezarına gider. Şaire “Kalk da her satırında kötülediğin Türk’ü gör!” diye seslenir. Firdevsî’nin yanıtını öğrenmek için de ‘tefeül’e başvurur; şairin “Şehname”sinden rastgele bir sayfa açıp okutur. Karşısına çıkan beyit, mealen şöyledir:
“Aslanların geçip gittiği bu çayırda / Şimdi bir topal tilki avlanıyor.”
Neye uğradığını şaşıran Aksak Timur, kitabı yere fırlatıp haykırır:
– Vallahi Firdevsî ölmemiştir!
Evet… Bedenleri bu dünyadan erken çekip gitse de…
Yazın definesi şiirleriyle şairler yaşasın!
Ve, öyle bir memleket isteyelim ki “olursa bir şikâyetimiz, aşk çıkmayan ‘tefeül‘den olsun”!
GRAM GRAM ‘EPİGRAM’
Şiir falında çıktı / Dizelerin kanıyor şair / Yüreğine bas sözcükleri / Harfleri, heceleri / Sevgin sağaltır da üç vakte kadar / Kapanır belki bağrındaki yaralar
1) Şiirsevere kitap önerimiz: Değerli gazeteci Sevim Dabağ’ın, T. İş Bankası Kültür Yayınları arasında çıkmış olan “Gezindim Boş Odalarda – Şair Eşleriyle Söyleşiler”i.