Günümüz Türkiye’sinde iyi, doğru, güzel olup da saldırıya uğramayan neredeyse hiçbir kişi, kurum, değer … yok.
Fizik bilimindeki ‘bileşik kaplar esası’nda olduğu gibi, Türkçemiz neden bu kaba, kırıcı, hırpalayıcı gidişten payını almasın ki!
Seçim eğik düzleminde, zaten öteden beri var olan dil karmaşamızın gittikçe daha çetrefilli bir sorunlar yumağına dönüştüğünü görüyoruz.
Elbette yüzyıllardır gürül gürül akan öz Türkçe pınarının yerine, Batı dillerinden ya da Türkçe – Arapça – Farsça kırması, uyduruk Osmanlıca sözcüklerln yeğlenmesiyle…
Bu konuda çoğu üzücü, kimileri de basbayağı gülünç örneklere buyurun…
.
BLOKEYİ (!) KALDIRMAK
.
İğneyi kendimize batırıp medyamızdaki dil yanlışlarıyla başlayalım…
* Anayasa Mahkemesi (AYM), Halkların Demokratik Partisinin (HDP) hazine yardımından yararlanmasını önleyen kararını, 9 Mart 2023 tarihli yeni kararıyla kaldırdı.
* Yargıtay Başsavcısı iki yıl önce HDP’nin kapatılması için AYM’de dava açmış, AYM Genel Kurulu da iddianameyi kabul etmişti. Dava iki yıldır görülmeyip HDP’nin tepesinde Damokles’in kılıcı gibi sallandırılırken bu arada partinin hazine yardımından yararlandırılması da engellenmişti.
* 9 Mart 2023 tarihli yeni karara ilişkin haber, birçok yayın organında şu başlıkla yer aldı:
” HDP’nin hazine yardım blokesi kaldırıldı”
* “Bloke” (Fr. bloqué) sıfatı, ‘el konulmuş. kullanılması önlenmiş.’ demek.
Bu Fransızca sözcüğe, Türkçe ‘yardımcı eylem’ ekleyip “bloke etmek” denilebilir.
Ama, “blokesini kaldırmak” eylemi yanlış.
Buradaki doğru sözcük, ‘bir şeyin hareketine engel olma, hareketini durdurma’ anlamındaki “blokaj”dır (Fr. blocage). Doğru eylem de “blokajı kaldırmak”.
* Söz konusu yanlış, tv’lerdeki tartışma izlencelerinde de sürekli yineleniyor. Ama, haklarını yemeyelim; deneyimli iki usta; Ayşenur Aslan (Halk TV- Medya Mahallesi’nde) ve Mehmet Tezkan’ (TELE 1- Gazeteciler Masası’nda) “blokajı kaldırmak” dediler.
* Bu arada, iktidar bileşenlerinden bir siyasal partinin lideri, AYM’nin yeni kararına şiddetle karşı çıkarken kurduğu şu tümceyle bize ekran karşısında kahkaha attırdı:
“Ne demek ‘blokoyu’ kaldırmak!”
.
GERİ İADE (!) ETMEK
.
* Kredi ve Yurtlar Kurumunun yurtları, depremzedelerin yerleştirileceği duyurularak öğrencilere kapatıldı. Ama, hangi akla hizmet ediliyorsa yurtların yüzde sekseni boş tutuluyor. Bu arada, Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, 20 Şubat 2023 tarihine kadar olan dönem için barınma ücreti ödeyen öğrencilere, paralarının geri verileceğini açıkladı. Haber, en köklü ‘fikir’ gazetemizin 9 Mart 2023 tarihli internet sayfası dâhil, hemen tüm medyamızda şöyle yer aldı:
“… ücretler geri iade edilecek.”
Türkçede “geri vermek” eylemi (fiil) var.
Bir de Arapça “iade” adı ve “etmek” yardımcı eylemiyle yapılan “iade etmek” var.
“Geri iade etmek” diye bir eylem ise yok.
* Değerli bir gazeteci, sürekli katıldığı tv izlencesinde, “makam” sözcüğünü, ilk harfi uzun olarak okuyor; “maakam”. ‘Devlet kademesinde yüksek ve önemli memuriyet, mevki, kat’ demek olan Arapça kökenli sözcüğün her iki hecesi de düz sesletilir. Yalnızca ünlü harfle başlayan ek aldığında, sözcüğün son sesi uzar; ‘makaamı, makaama, makaamın…’
Meslektaşımızla aynı yanlışa, aynı zamanda profesör unvanı olan eski bir bakan da düşüyor.
* CHP lideri, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, ittifaktan ayrılıp geri dönen İYİ Parti liderini överken onun “Ülkücü damarından” söz etti.
Haberi veren gazetelerimizin -bizim gördüğümüz- tamamı, “Ülkücü” sözcüğünü, ilk harfi ‘küçük ü’ ile yazdı.
lk harfi ‘küçük ü’ ile yazılan “ülkücü; idealist” (Fr. idéaliste: Yüksek bir amaca, kendi çıkarını gözetmeksizin bağlı olan kimse) demek.
Ama, bir siyasal partinin gençlik örgütünden söz ediyorsak ki öyle, “Ülkücü” sözcüğü ‘büyük ü’ ile başlar.
* Genç ve başarılı bir başka gazeteci, Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta yaptığı Konya gezisini izliyordu. Çalıştığı tv kanalının sabah izlencesinde, CHP liderinin o günkü toplantılarını anlatırken şöyle dedi:
“… iki ayrı kapalı spor salonunda halka seslenecek.”
Siz hiç kapalı olmayan spor salonu gördünüz mü?
Spor salonu demek yeterli.
.
SEÇİM SATH-I MAHALLİ (!)
.
* Seçildiği bölge, son depremde çok ağır hasar gören bir milletvekili, 17 Mart 2023 gecesi bir tv izlencesine katıldı. Sayın vekilin, ‘bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler’ anlamındaki “erkân” sözcüğünü ‘kalın k’ ile sesletmesi (telaffuz) kulağımızı tırmaladı.
* Yılların siyasetçisi olan bir tıp profesörü, 31 Mart 2023 akşamı konuk edildiği tv kanalında, yeni kurulan bir siyasal partiden niçin istifa ettiğini anlatırken şu sözü söyledi:
“Seçim sath-ı mahalli…”
Hanımefendi, Arapça kökenli iki sözcükten “mail” (eğik) sıfatı ile “mahal” (yöre) adını birbirine karıştırıyor.
Doğrusu, yukarıda dediğimiz gibi, ‘seçim eğik düzlemi’ anlamında -artık bir ‘kalıp söz’ olan- “seçim sath-ı maili”.
* Eş anlamlı sözcükler, anlam güçlendirme amacıyla birlikte kullanılabilir; güçlü kuvvetli, zayıf nahif, akıllı uslu vb.
Ancak, eş anlamlı iki sözcüğe, aynı tümcede bağlaçlı olarak yer vermek doğru değil. Bu konudaki en yaygın yanlış örnek: “İlgi ve alaka…”
* Eski bir millî futbolcumuz, bir siyasal partiye katıldı. 22 Mart 2023 günü, partinin Grup toplantısında düzenlenen rozet takma töreninde, divan başkanlığı yapan deneyimli politikacı, yeni parti üyesi olan futbolcuyu sunarken şöyle dedi:
“Özverili ve fedakâr çalışmalarıyla temayüz eden…”
Arapça “feda” sözcüğü ve Farsça “-kâr” son ekiyle üretilen “fedakâr” sıfatının bire bir Türkçe karşılığı, “özverili”. Bu iki sözcüğü, aralarına bağlaç koyarak birlikte kullanmak yanlış. Türkçesi ‘öne çıkmak’ olan eskimiş Arapça “temayüz etmek” eylemini canlandırmaya çalışmak da öyle.
.
UHDE / UKDE / UMDE
.
* Bir siyasal parti lideri, 23 Mart 2023 günü, önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaklarını açıkladı. Sözlerinin devamında da şöyle dedi:
“Ama, içimde uhde kaldığını söyleyebilirim.”
Durum, Nasrettin Hoca’ya mal edilen “Arapça değil mi, uydur uydur söyle!” fıkrasındaki gibi…
Arapça “uhde”, birinin yapmakla yükümlü olduğu ‘iş, görev, sorumluluk’ demek.
Sayın liderin kastettiği ise ‘içe dert olan şey’ mecaz anlamındaki yine Arapça “ukde”.
Öte yandan bu iki sözcüğü, ‘ilke’ demek olan bir başka Arapça “umde” ile karıştıranlar da var.
* Bizce haftanın en ‘eğlenceli’ dil yanlışını, asıl mesleği gazetecilik olan eski bir milletvekilimiz yaptı! Kökeni Farsça “ṣadrenc” olan “satranç”ı sesletimiyle… 24 Mart 2023 gecesi katıldığı tv izlencesinde, seçim öncesi siyaset oyunlarını “satranç”a benzetirken bu sözcüğü, ilk ‘a’sı ile ‘t’sinin arasında bir ‘n’ ekleyerek “santranç” diye sesletti. Hem de iki kez. Olabilir, dil sürçmesi iki kez de yapılabilir, diyebilirsiniz. Ama, katıldığı izlencenin ekranda koskoca puntoyla yazılı adı neydi biliyor musunuz?
“Büyük Satranç Tahtası”
.
GRAM GRAM ‘EPİGRAM’
.
Ben sana,
Aday olamazsın
Demedim…