Türkçe sözvarlığımızın önemli bir bölümünü, “yansıma” (Fr. onomatopée) sözcükleri yani ‘doğadan, doğrudan aktardığımız sesleri yansıtan’ sözcükler oluşturur.
Örneğin, köpeğin ‘hav hav’ sesi çıkarmasına, “havlamak”; yağmur öncesi yüksek elektrik yüklü bulutların çarpışmasıyla çıkan ‘gürrr’ sesine, “gök gürültüsü”; sesin evimize ulaştığı anda camlarımızdaki ‘zangırrr’ diye titreşmesine, “zangırdama” dememiz gibi…
28 Ocak 2018 günü Halk TV’nin ana haber bültenini izlerken bunu düşündük. Bültende, ‘Rize Kardan Adam Şenliği sona erdi’ haberi verilirken ekrana şu başlık atıldı:
“Oto şamrelleriyle kaydılar”
RİVAYET MUHTELİF
Bizde ‘oto iç lastiği’ anlamında kullanılan sözcüğün aslı Fransızca “chambre à air” (şanbr-a-er, okunur); özgün anlamları ‘odacık, hava odacığı, hava haznesi’…
Halk TV’ci dostlar, haberde söz konusu nesneye halkın yaygın biçimde dediği gibi “şamrel” demişler.
Peki, dilbilim uzmanlarımız ne diyor…
Sözcük, TDK’nın Türkçe Sözlük’ünde bir ‘b’ harfi eklenmesiyle yer alıyor:
“Şambrel”
Bir başka saygın kurum olan Dil Derneği’nin Türkçe Sözlük’ünde ise biraz daha uzatılmış hâlde:
“Şambriyel”
Ayrı tellerden çalmamız, yalnızca siyasette olacak diye bir şey yok!
DUBLEKS – DÜPLEKS
Yöneticilerimizin en pahalılarından, neredeyse orduya yetecek filolarını kurduğu otomobil, doğanın bize ‘bahşetmediği’, ileri Batı insanının bilim ve akılla bulduğu bir araç. İlkel biçimi Fransız asilzade Cugnot tarafından, ta 1769’da icat edilmiş. Arada geçen iki buçuk yüzyılda hâlâ kendi otomobilini üretememiş olan uygulayımbilim (teknoloji) özürlü biz Türkler, Frenk icadı otonun ‘iç lastiği’nin doğru adını neden kafamıza takalım ki! Suda cansimidi, karda kızak olarak kullanmak neyimize yetmiyor! Zaten otomobil tekerlekleri artık “tubeless” (iç lastiksiz, tüpsüz) ki bu da halkımızın dilinde olup çıkmış “dubleks”!
“Dubleks”in Türkçe sözlüklerdeki anlamı, ‘iki katlı ev’… O da Fransızca kökenli. Ama, ‘ses değişimine’ uğrattığımız sözcüğün Fransızca aslı biraz farklı:
“Duplex” (düpleks, okunur).
Tut kelin perçeminden!
‘SANİSE’ DE NE?..
Foks TV’nin 20 Ocak günkü ana haber bülteninde, yarıyıl karnesi için tatille ödüllendirilen öğrencileri taşıyan otobüsün kaza yaptığı haberi vardı. Kazazedelerden bir annenin sözleri ekrana şöyle yazıldı:
“Saniselik, saniyelik bile değil, saniselik”!
‘Saniyenin altmışta biri’ demek olan Arapça kökenli sözcük, bilindiği gibi “salise“dir. Yanlış, tümce içinde yinelenerek katmerlendi!
4 Şubat günkü Cumhuriyet’in kültür sayfası manşetinde de Paris Bastille Operası’nda sahnelenen Rossini’nin “Sevil Berberi”ne ilişkin bir haber vardı. Manşetin alt başlığında, dekordaki 360 derece dönen dört katlı apartman maketinden söz edilirken şöyle deniliyordu:
“… neredeyse gerçek ebatlardaydı!”
Arapça kökenli “ebat” zaten çoğul; ‘boyutlar’ demek. Çoğul sözcüğe ayrıca bir de çoğul eki ‘-lar’ eklemek, Cumhuriyet gibi bir düşün gazetesinin hem de ‘kültür’ sayfasında olacak şey değil!
GRAM GRAM ‘EPİGRAM’
Ey Merkel! / Salt Türk uyruklu / Gazetecileri de / Mahpus damından / Alaman ya!