Bertolt Brecht, “Sezuan’ın İyi İnsanı” oyununda (1), sabahları kentin uyanışını “yaşlı bir işçinin kalkıp çekicine sarılmasına, temiz hava ile ciğerlerini şişirmesine” benzetiyor. Brecht’in Sezuan’ı, “bütün tasarımların ötesinde, yoksulluğun en alt basamağında bir kent, gerçek bir cehennemdir.” Henüz tam anlamıyla “Sezuan’laşmamış” olsa bile İstanbul’un da o yolun yolcusu olduğu kesin. Toplam[…]
Yazının Devamı