TÜRKÇEMİZİN SINIRLARI DÜŞÜNCEMİZİN SINIRIDIR

Her iki haftada bir, dünya üzerinde bir dil ölüyor.

“Latin Amerika’nın vicdanı” Uruguaylı yazar Eduardo Galeano (1940 – 2015), bu acı gerçeği şöyle yorumluyor (“Ve Günler Yürümeye Başladı”, Sel Yayıncılık, sayfa 65):

“Bitki ve hayvan çeşitliliğinde olduğu gibi, insanî sözleri kaybettiğinde de dünya daralıyor.”

Avusturyalı düşünür Ludwig Wittgenstein (1889 – 1951) da “Dilimin sınırları, dünyamın sınırları anlamına gelir.” diyor (A’dan Z’ye Felsefe, Alexander Moseley, NTV Yayınları, sayfa 282).

İnsanın “sözcüklerle düşündüğü” bilimsel bir gerçek olduğuna göre, Galeano ile Wittgenstein‘in yukarıdaki iki sözünün bileşkesini alıp şöyle diyebiliriz:

Dilimize sahip çıkmaz; onu çağın bilim / uygulayımbilim (teknoloji) gereklerine göre geliştirip varsıllaştırmak bir yana, kurallarını umursamaz; özensizce kullanırsak kendidüşün (fikir) dünyamızın sınırlarını kendi ellerimizde daraltmış oluruz.

İĞNEYİ KENDİMİZE

Türkiye’de medya çalışanları olarak Türkçeyi doğru kullanma görevini yeterince yerine getirmemekte çok ısrarcıyız!

Medyamızdaki son örneklere buyurun…

Geçen hafta, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladık. Birçok televizyon kanalımızın haberlerinde, şu dil yanlışıyla karşılaştık:

— Falanca yerde yapılan resmî geçit töreninde

Arapça “resim”, söz konusu haberlerdeki anlamıyla “tören” demektir (“merasim”sözcüğünün tekili). Doğru yazılışı ve okunuşuyla “resmigeçit”geçit töreni ya da geçiş töreni anlamına gelir. Bu tamlamada “resim“i, sivil sözcüğünün karşıtıymış gibi (resmî) kullanmak, üstelik hem “resim” hem de “tören” diyerek eş anlamlı iki sözcüğe birlikte yer vermek, katmerli dil yanlışıdır.

Aynı gün CNN Türk’ün saat 12.00 haber bülteninde spiker Sultan ArınırHalk TV’de ise hem spiker Ezgi Değirmencioğlu hem de vtr’den sesini işittiğimiz kişi, aynı sesletim (telaffuz) yanlışına düştü:

— Törene katılan devlet erkanı

Yine Arapça kökenli, “bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler” demek olan “erkân” sözcüğünün“k”si, her iki spikerimizin okuduğunun tersine, “ince k’dir. Haber metnini kaleme alan redaktörün, sunucuları doğru yönlendirmek için “erkân” sözcüğündeki a’nın üzerine mutlaka düzeltme imi (şapka) koyması gerekir. [Redaktör deyince… Fransızcadan dilimize giren “redaktör” (bir yazı metnini düzeltip yayına hazırlayan kişi) ve “redaksiyon” (yazma, kaleme alma) sözcüklerini doğru kullanıyoruz. Ama, bu arada “redakte etmek” diye bir eylem (fiil) uydurmuşuz! Fransızlar “yazmak, kaleme almak” eylemine “rédiger” (redije, okunur) diyorlar.]

ÜNİVERSİTE ADAYI (!)

Öte yandan, ilk ve orta dereceli okullarda 2018-2019 eğitim – öğretim yılı, 17 Eylül 2018 Pazartesi günü başlayacak. Dolayısıyla okul alışverişi haberleri, medyamızda geniş çapta yer alıyor.

Foks TV’nin 28 Ağustos 2018 günkü ana haber bülteninden:

— Okul ihtiyaçları için kırtasiyeye gidildiğinde…

Öğrenci velilerimizin gittikleri o yer, “kırtasiye” değil “kırtasiyeci”dir. Çünkü “kırtasiye”, defter, kâğıt, kalem, mürekkep vb. yazı araç ve gereçlerinin adıdır; bu ürünlerin satıldığı dükkâna ve satıcısına ise “kırtasiyeci” denir.

Üniversitelerimizde de yeni eğitim – öğretim dönemi için kayıtlar başladı. Yüksek öğrenime hazırlanan gençlerimiz hakkındaki şu tanımlama, medyamızda artık “kalıp söz” oldu, sanırız:

 Üniversite adayı.

Oysa bu gençlerimiz, yüksek öğrenime başlayınca “üniversite” olmayacaklar (!),“üniversiteli” olacaklar. Dolayısıyla da onlar birer “üniversiteli adayı”.

ÜÇ TV’DE AYNI YANLIŞ

Mesleklerinin gereği olarak dil konusunda en duyarlı kişiler arasında diplomatlar bulunur. Ama, medyamızın diplomasi haberlerindeki Türkçe için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz!

Haber Türk TV, Tele – 1 ve NTV’nin 17 Ağustos 2018 günkü ortak yanlışı:

Rusya, ABD’nin ülkedeki diplomatik mülklerine yönelik ihlali nedeniyle bir protesto notası gönderdiğini açıkladı. Konuyla ilişkin haberin sonunda, her üç kanalda da şöyle deniliyordu:

“… Rus hükümetinden yapılan açıklamada, söz konusu adım düşmanca olarak tanımlanmış ve söz konusu mülklerin Rusya’ya ‘geri iadesi’ talep edilmişti.”

Türkçede “geri vermek” ve onun eş anlamlısı “iade etmek” var; ama “geri iade etmek”diye bir eylem yok.

Darlandırmayın bizi. Lütfen!..

GRAM GRAM ‘EPİGRAM’

İhtiyar oldum diye

Sanmayın ki yastayım

Tolstoy’un bisiklete binmeyi

Öğrendiği yaştayım.