Mustafa Kemal’in Ulusal Kurtuluş Savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a çıkışının 98. yıldönümünü, “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlarken göğsümüz bir kez daha kabardı.
Vatanımızı emperyalizmin çizmesi altından kurtaran; Osmanlı’nın enkazından, çağının ilerisinde laik, toplumsal, bilimsel – kültürel bir altyapı oluşturarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyoruz.
Yaktığı uygarlık meşalesiyle, ülkemizi İslam dünyasının ‘kutup yıldızı’ yapan Mustafa Kemal’in Anadolu Devrimi’ni model alan Müslüman ülkeler oldu. Başta Afganistan ve Tunus, Türk örneğine öykündüler; yıllar boyu denediler ama başaramadılar.
Çünkü:
Onların bir Atatürk’ü yoktu.
HALKIN VEFASI
Ne acıdır ki bu gün dindar geçinen kimileri, ‘ülkemizde ezan seslerinin susturulmamasını da borçlu olduğumuz’ Atamıza ve O’nun ailesine hakaret etmeyi sanki kendilerine ‘meslek’ seçtiler!
Ve ne sevindiricidir ki halkımızın ezici çoğunluğu, bu sapkınların heveslerini kursağında bırakıyor; yürek dolusu sevgiyle özellikle de ulusal bayramlarda O’na sahip çıktığını gösteriyor.
Emekli imam Mehmet Ali Öz’ün, Osmanlı arşivlerindeki üç yüz belgeyi tarayarak yazdığı “Atatürk’ün Soy Kütüğü”, Ulu Önder’e ve O’nun ailesine hakaret edenlere çok anlamlı bir yanıttır.
Bu kitaptan geçen hafta özetle yaptığımız alıntıları sürdürüyoruz…
DÜŞTEKİ ‘SARIŞIN’
Mustafa Kemal’in, ‘her ikisinin de aile büyükleri Mevlevi şeyhi’ olan annesi Zübeyde Hanım’la babası Ali Rıza Bey’in evlenme öyküsü ilginçtir. Ali Rıza Bey, düşünde sarışın bir kız görür. Sabah, ablası Hatice Hanım’a “Bana o kızı bul, evleneceğim.” der. Abla, mahalle mahalle dolaşırken gördüğü sarışın Zübeyde’yi beğenir.
Evlenen Zübeyde – Ali Rıza çiftinin altı çocukları olur. Fatma, Ömer ve Ahmet, küçük yaşta ölürler. Mustafa dördüncü çocuktur, öteki ikisi de Naciye ve Makbule. Naciye de genç yaşta vefat edecektir.
Ali Rıza Efendi, ticarette uğradığı şanssızlığın etkisiyle hastalanıp ölünce Zübeyde Hanım, 27 yaşında dul kalır. Daha sonra Ragıp Bey adlı bir kısmeti çıkar ve onunla evlenir.
Yıllar sonra aileler Türkiye’ye göçerken Ragıp Bey, Selanik’te kalır.
ATA’NIN DOĞUM GÜNÜ
Mustafa Kemal’in doğum tarihi bilinmiyor. Zübeyde Hanım, 1922’de Enver Behnan Şapolyo’ya “Mustafa’yı erbain soğukları devam ederken doğurdum.” diyor. Anımsadığı tarih olarak da 4 Ocak 1881′i veriyor.
Mehmet Ali Öz’ün ulaştığı belgelere göre ise Mustafa Kemal, babasının öldüğü 1886’da sekiz yaşında; yani 1878 doğumlu. Daha sonra Harbiye’ye girebilmesi için üç yaş küçük gösterilmiş olabilir.
Büyük Önder’in, Millî Mücadele ateşini yaktığı 19 Mayıs’ı kendisine ‘simgesel doğum günü’ seçmesi elbet önemli.
Ama çok daha önemlisi; ulusça bizim, Atatürk Türkiye’sinin kuruluş felsefesini, O’nun Türkiye’yi uygar dünyanın saygın üyesi yapma ülküsünü içselleştirmemiz.
Biz bu ülküden uzaklaştıkça O, Anıt Kabir’inde huzur içinde uyuyamayacaktır.
İyi ki doğdun Atam.
GRAM GRAM ‘EPİGRAM’
Sözün bittiği yerde / Bir darbe de / Ata’yı Anma Günü’nde / Atatürkçü ‘Sözcü’ye