Baş 'Dil'le Tartılır -6

Varlığını, Türk halkı olarak tıkır tıkır ödediğimiz vergilere borçlu olan devlet kanalı TRT’ye, yalnızca elektrik faturalarımızdan her yıl yüz milyonlarca lira kesinti yapılıyor.

Buna karşılık TRT’den de yayınlarıyla halka olan yükümlülüklerini yerine getirmesini istemek, safdillik sayılmamalı.

2954 Sayılı Türkiye Radyo Televizyon Yasası’nın 9. Maddesi ile, TRT’ye yüklenen görevleri anımsatalım:

“- Atatürk ilke ve inkılaplarının kökleşmesine (…),

– … İnsan haklarına saygılı ve Atatürk Milliyetçiliğine dayanan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliklerinin korunmasına, güçlendirilmesine,

Millî eğitim ve millî kültürün geliştirilmesine… yardımcı olmak.”

KİME, NEYE YARDIMCI?

Sözüm ona tarihçi olup tarihi tersinden okuyan kimilerinin demokrasi / laiklik düşmanlığı propagandasını ekran ve mikrofonları aracılığıyla yapmalarına ‘yardımcı olmak’ ise TRT’nin görevleri arasında yok.

Ama Kurum, Kurtuluş Savaşı’nı anlamayan, Atatürk Devrimi’ni reddeden,”Keşke Yunan galip gelseydi… Ne hilafet yıkılırdı ne şeriat!” diye hayıflanan fesli kişiyi, başta TRT Türk olmak üzere birçok kanalında defalarca konuk edebiliyor.

Ata’ya hakaretler yağdıran bir başkasını, dizi filminde danışmanlık göreviyle ‘ödüllendirebiliyor’!

TRT’nin, ‘ulusal eğitimle ulusal kültürün geliştirilmesine yardımcı olma’ görevine gelince… Kurum’un en azından doğru ve güzel Türkçe bakımından ‘okul’ olma özelliğini yitirdiğini üzülerek görüyoruz.

HOPLATAN HATALAR

TRT kanallarında futbol, belgesel, TSM dışındaki izlenceler, ilgimizin dışında.

Ama, izlediğimiz yayınlardaki yanlış Türkçe kullanımı da hop oturup hop kalkmamıza yeterli oluyor!

TRT 3′te, 17 Eylül’de “Başlama Vuruşu” adlı futbol izlencesi vardı. Aynı gün oynanan, FB’nin Akhisarspor’a deplasmanda (1-0) yenildiği maç konuşuluyordu. Kanalın sürekli futbol yorumcularından biri, maçı yöneten hakemi kıyasıya eleştirirken üşenmeyip saydık; “hakem” sözcüğünü tam 29 kez “haakem” diye telaffuz etti. Ve, izlencenin sürdüğü uzun saatler boyu herhâlde bir tek yetkili – yetkisiz kişi çıkıp da kendisini uyarmadı!

Öte yandan, TRT Haber’deki “Bir Tutam Tarih”i kim seslendiriyorsa sayısız dil yanlışı yapıyor. En basitinden, ‘takma ad’ anlamındaki Arapça kökenli “mahlas” sözcüğünü, ‘kalın l’ ile söyleyebilme becerisine (!) sahip.

TRT Müzik’te de 21 Ekim günü solist Mine Geçili’nin TSM izlencesi vardı. Ekranda sabit, pabuç kadar bir başlık:

Mineli Şarkılar”

Oysa, bu başlıktaki “Mineli”nin ‘-li’si yapım eki değil; yani “Mineli” sözcüğü burada ‘mine ile süslenmiş’ anlamında sıfat olmaz. Sözcük oyunu yapılırken kullanılan Mine Geçili’nin adı, ‘özel ad’ yapısını koruyor. Ve, özel ad ile ‘-li’ takısının arasına mutlaka ‘kesme imi’ (‘) konulmalı:

Mine’li Şarkılar”

Bir kesme imi için bir çuval laf edilir mi? diye düşünen meslektaşlarımız olabilir.

Edilir, edilmelidir.

Çünkü, boş çuval dik durmaz. 

GRAM GRAM ‘EPİGRAM’

Cumhuriyet Bayramı’nda / Ulaşımda sıfır ücret / Diye çırpındı / Emre Kongar / Yanaşmadı çoğu elbet / Çünkü birilerinin isteği / Sıfır Cumhuriyet!