Baş 'Dil'le Tartılır -5

“Ezgi”;  bir anlamıyla ‘kulağa hoş gelen ses ya da söz dizisi’dir.

Konuşurken hepimiz bir tür ‘beste’ yaparız.

Dudak, dil, damak uzamı, yanaklar, alt çeneden oluşan konuşma organlarımız; birer çalgı gibidir. Bu organları topluca, doğru çalıştırabilmek, boğazımızdan çıkan sese doğru biçim verebilmek, Tv sunucularının da olmazsa olmaz niteliğidir.

AFERİN BESTE!

8 Ekim Pazar günü, Tv kanalları arasında dolaşırken CNN Türk’teki “Özel Sektör” izlencesine takılıp kaldık. Konuşurken hepimiz bir tür ‘beste’ yapıyoruz, dedik ya… Adı da Beste olan genç bir sunucu / haberci, Beste Uyanık; diksiyonu, artikülasyonu (boğumlanma), vurguları, özellikle de sesinin rengiyle, çok hoş bir sunum örneği verdi.

Kendisini kutlar, başarısının devamını dileriz.

EKRAN ÇİÇEKLERİ

Aslında günümüzde, ‘ekranın çiçekleri’ diyebileceğimiz, iyi yetişmiş pek çok kadın sunucu var. Galiba, CNN Türk bu açıdan en şanslı kanal; Başak Şengül’ü, Göksel Göksu’su, Gülay Özdem’i, Saynur Tezel’i, Duygu Demirdağ’ı… ile.

Bizce Demirdağ, özel takdiri hak ediyor.

Örneğin son haftalarda, Tv’lerde iktidar partisi içindeki gizli çekişmeler konu edilirken sözleşilmiş gibikol kırılır, yen içinde kalır” deniliyor.

Oysa ‘yakın ilişki içindeki kişiler, uyuşmazlıklarını yabancılara duyurmamalı’ anlamına gelen bu atasözünde ‘kalır’ yüklemi yoktur:

“Baş kırılır (yarılır) fes (börk) içinde, kol kırılır yen (kürk) içinde.”

Duygu Demirdağ, 20 Ekim günü saat 18.00 haberlerinde, atasözünün doğrusunu söyledi:

“… Kol kırılır, yen içinde.”

Biliyorsunuz, atasözleri ve deyimler değiştirilemez.

Teşekkürler, Demirdağ!

ŞEHİT AYRIMI

Şehitlere rahmet okuyan kimilerinin, “Başta, 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere…” demeyi âdet hâline getirdiklerini görüyoruz. Son olarak da ‘hidayete ermiş’ sinema oyuncusu Necla Nazır, 54. Antalya Film Şenliği’nde aldığı ‘onur ödülü’nü şehitlere armağan ederken 15 Temmuz şehitlerine ilk sırayı verdi.

Gerici darbe kalkışmasında FETÖ canilerinin kurbanı yurttaşlarımızın anısına saygıda elbet kusur etmeyeceğiz. Ama, bu topraklar için canını veren şehitlerimizi sınıflandırmak doğru mu? Hem de TL’den Atatürk’ün portresini kaldırıp yerine 15 Temmuz şehitleri kabartmasını koyacak kadar!

Geçenlerde, gedikli müşterisi olduğumuz bir aşevindeydik. Yemek sonrası, cüzdanımızın bozuk para gözünde 1 TL aradığımızı anlayan, aşevinin sahibi Murat, “Atatürk’lü TL arıyorsun değil mi ağabey?” diye sordu. Sonra, bizim yanıtımızı beklemeden pırıl pırıl, koca bir avuç TL çıkardı. “Pek çok müşterim, üzerinde Atatürk portresi bulunmayan bu liraları para üstü olarak kabul etmiyor, ‘Bana Atatürk’süz para verme!’ diyerek bizi azarlıyor.” dedi.

Toplumu ayrıştırmaktan ne yarar umduklarını bir türlü anlayamadığımız zat-ı muhteremler! Bu gibi söylem ve uygulamalarımızla halkın tepkisini çekerek 15 Temmuz şehitlerimizin ruhlarını da rahatsız ediyor olabilir miyiz? diye bir düşünün!

GRAM GRAM ‘EPİGRAM’

Babıâli’nin sağduyulu eli / Bir yıl oldu göçeli / 29 Ekim’de yine biz / Bin eksiğiz / Nail Güreli’siz / Ama ‘mecburen iyiyiz’!